2 Eylül 2010 Perşembe

Kaan Koç-Sara

Sara

sen yine de söyleme ama sevgilim
ne taş yüreklidir şairler, bilirim
tüm bencilliğiyle kaskatı duran bir heykelin
yükünü sırtlayıp geçerler zamandan buz gibi

suya bulut dersek ne çıkar yok mu göğün de bir
kaldırma kuvveti, yok mu yıkanmış bir çocuğun karnında
hiç ölmeyecek annesinin iskeleti
ve limanlar dolusu küvetlerle sırsıklam
bir aşka koşup bir aşka koşmanın sevinci

sen ki, yaşamdan sonra gelen bir ayraçtın ölüm defterimde
yazarken her gün eriyen yüzleri karşımda; biri neşeli
biri hüzünlü ve kan revan içinde, başkası tükürüp durur yere
hüseynî bir şiir dizesinde; "dölüm düşmüş sokağa"
diye vurur kendini senden bir parça bulsa başka yüzlere!

bil ama anlatma kimseye
güzel seviştik senle daha da sevişiriz
fesleğenlerini sularım iç sularımla
oysa bak ben bir çocuğum hala;
gözüm tuttuğum ipin başka uçurumlarında

...

çok kez sigara bastım diye yüreğime
öp beni bir taşı nasıl öpersen öyle,
tozlu ve sert, pis ve cilasız yüzüme daya
dudaklarını ve bırakıver göğsüme bir damla kanı

"kalbim kırıldı bebeğim" diyebilmek içindir sevgilim
dünyadaki bunca acı!


Kaan Koç


ada dergisi 10.sayıda yer almıştır.

Hiç yorum yok: